Sana bu mektubu uzaklardan yazıyorum
Adresini çoktan unuttum
Bir şiirin şişesine kalbimi koyup
Sulara bırakıyorum...
Ah benim eski türküm
Ah benim hazin öyküm
Yanılışım, yenilişim
Ne yaptıysam seni mutlu edemedim
Oysa, bir kemanım vardı bir de sen
Acımadın, ezdin beni, üzdün
Hiç anlamadın
Yavrusuna yanan bir anne gibi
İçime gömdüm depremlerimi
Ceketimi alıp gittiim
Derin derin iç çekişim, bu yüzden
İnadına suskundum oysa
İnadına vurgun
Geç uslandım
Sen görmedin amaa
Altı mosmor gözlerimde ıslandım..
En çok en çok istavriti severdin
Sıkıp limonu maydanoza,
Şaraba vururdun hani
Eski bir kasette bizim şarkımız
Alıp götürürdü seni
Salaş meyhanelerde
Ve kumsaldaki ayak izlerinde
Kırılan hayallerim ümitlerim
Ve seni bekleyişlerim
Her yağmur akşamında
Daha bir mutluyduk o günler
Herşeye rağmen özgürdük
Kitap alacak paramız olmasa da
Ucuz tütün içsek de
Pahalıydı düşlerimiz
Ne kadar çok isterdim şimdi
HATA BİLDİR
|
Yorum Yapın